Diş çürüğü, ağız ve diş sağlığını bozan en önemli rahatsızlıklardandır. Bununla beraber diş estetiği ve güzel bir gülümsemeye de engel olurlar.
Diş çürügü, diş dokusunun önce çürüyerek bozuşması, sonra bu kısmın eriyerek yok olması olarak tanımlanabilir.
Çürük diş dokusunun kendini iyileştirme kapasitesi yoktur. Çürük nedeniyle oyulan diş dokusu, yumuşak et dokusu gibi kendi kendine iyileşip dolamaz. Dişte oluşan çürük dişhekimi tarafından temizlenip, doldurulmazsa dişin kaybı kaçınılmazdır. Diş kaybı için geçen bu süre kişinin kemik yapısı, beslenme alışkanlıkları, ağız bakımı ve genetik kalıtımı gibi faktörlerin etkisi ile birkaç aydan , birkaç yıla kadar değişebilir.
Diş dolguları için çok büyük oranda kullanılan iki madde, metalik renkte olan amalgam dolgu ile diş renginde olan kompozit dolgu malzemeleridir.


Diş dokusunun en sert bölümü , en dış kısım olan diş minesidir. Çürüme önce buradan başlar fakat mine sert olduğu için yavaş ilerler. Sonuçta bir veya iki milimetre olan mineyi tamamen eriten çürük, alt katman olan dentin bölümüne ulaşır. Dentin daha yumuşak ve organik yapıda olduğundan mineye oranla çok daha çabuk çürür.
Dişlerin fıçalanmasına rağmen yine de çürümeleri oldukça sık olarak şikayet edilen bir durumdur. Bunu söyleyenler genellikle bir başkasını örnek gösterir ve bu kişinin dişlerini çok daha az fırçalamasına rağmen kendisinden daha az diş çürüğü olduğunu söyler. Bu yanlış bir kıyaslamadır. Her bireyin farklı ağız, tükürük ve diş yapısı vardır. Önemli olan kişinin daha az diş fırçalaması sonunda, zamanla daha fazla dişinin çürüyebilme ihtimalidir.


Yeni başlamış çürük hiçbir rahatsızlık vermez. Çürük doku büyüdükçe tatlı ve ekşi gıdalar dişte hassasiyete neden olurlar. Bu aşamada tedavi edilmez ise soğuk ve sıcak gıdalarda, hatta hiçbir uyarıcı etki olmadan, hastalarca ” zonklama tarzında nabız gibi atan ağrı ” şeklinde ifade edilen ağrılar başlayabilir. Dişte şiddetli ağrılar , dişin iltihaplanmaya başladığının belirtisidir. Bu şekilde kendiliğinden ağrıyan dişler, çok büyük ihtimalle kanal tedavisi yapılmadan iyileşemez.
Diş çürüğünün oluşması için üç şey gerekir.
*Diş üzerinde biriken yemek artıkları yani plak tabakası
*Bu plak tabakasını sindirip parçalayan ve asit açığa çıkaran, diş çürüğüne neden olan bakteriler.
*Bu olayın oluşması için gereken zaman.
Bu üç maddeden ikisi engellenemez, yani zaman durdurulamaz ve ağızdaki bakteriler tamamen yok edilemez. Üçüncü madde olan yemek artıkları temizlenerek uzaklaştırılabilir. Böylece bu üçlü çember kırılmış olur.
Diş fırçalamak ve diş ipi kullanarak kişisel diş temizliği yapmanın en önemli amacı budur. Diş macunu ve ağız bakım gargaraları da buna yardımcıdır.
Diş çürüğü bulaşıcı değildir inanışı yaygın fakat tam olarak geçerli olmayan bilgidir. Diş çürüğüne neden olan bakteriler yeni doğan bebeklerde yoktur. Özellikle ebeveynlerin bebekleri ağız çevresinden öpmeleri ve emzik, biberon benzeri materyalleri önce kendi ağızlarında tatmaları sonucu bebeklere geçer. Bu anlamda dikkat etmek gerekir.

Diş çürüğü çoğunlukla dişin mine tabakasının renginden daha koyudur. Dişin yüzey bütünlüğünün bozulduğu, sonradan oluşan küçük ve koyu renkli oyuklar çok büyük olasılıkla diş çürüğüdür. Diş çürükleri, dudak veya dil tarafında, dişlerin birbiriyle birleştiği yan yüzeylerde, kısaca dişin her tarafında oluşabilir. Bununla beraber diş yüzeyinde nokta veya çizgi şeklinde olan, siyaha yakın renkli alanlar görülebilir ve bu renklenmeler çürük değil sağlam olabilir. Bu ayırımı en doğru şekilde bir dişhekimi yapabilir.

Bu nedenle şikayetimiz yoksa dahi ideal olarak altı ayda veya yılda bir kez dişhekimine kontrol muayenesi olmak, diş ve ağız sağlığı için gereklidir.
795 views
Pingback: Dengeli ve Düzenli Beslenmek Önemlidir - Diş Estetiği Tedavisi
Pingback: süt dişlerinde biberon çürüğü
Pingback: Diş Eti Hastalıklarında Yanlış Bilinenler - Diş Estetiği Tedavisi